MediaThink dergisinin son sayısında ReklamYAZILARI ve ailesine genişçe yer verildi. Öncelikle bunun için MediaThink'e teşekkürler. Ancak yayınlan yazı benim vermiş olduğum yazıdan uzaklaşarak kesilmiş ve amaçlananın ötesinde medyatik hale getirilmiştir.
MediaThink dergisine röportaj için vermiş olduğum orijinal yazı aşağıdadır. Yazının özellikle sayın Mod2. Oğuzhan Akay'a teşekkür ettiğim kısmı da dahil olmak üzere önemli kısımları çıkarılmış olduğu için MediaThink dergisinin önümüzdeki sayısında ifadelerine göre bazı düzeltmeler yayınlanacaktır. Hep birlikte göreceğiz.
Ancak belki de asıl önemlisi bütün ricalarıma ve uyarılarıma karşın röportajda yine benim adım ön plana çıkarılmıştır. Bu noktada ReklamYAZILARI mail grubu ve oradan doğan tüm platformların sahibinin ben değil yine bu platformun üyeleri olduğunu tekrarlamam gerekir. ReklamYAZILARI, Mod.un yani benim kendime pay çıkartmak için yaptığım bir uğraş değildir. Biraz olsun sektöre ve daha iyi işler yapılmasına katkı sağlaması amacıyla hepimiz için varolan ReklamYAZILARI'nın hikayesi de aşağıda MediaThink dergisine yolladığım yazıda mevcuttur.
Mod.ReklamYAZILARI Nereden Çıktı?
Önceleri Coca-Cola’da çalışırken 7 ajansla karşı karşıya çalışırken ki ülkenin ilk 3-5 büyük ajansından da bahsediyoruz, o ajansların kreatif direktörleri, yaratıcı ekipleri ve pek çok değerli çalışanlarıyla her gün kendi işimiz haricinde zaten dünyayı, hem pazarlamayı, reklamı konuşuyorduk. Günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline gelen tartışma ortamı oldukça zevkliydi. Coca-Cola’dan ayrıldıktan sonra açıkçası bu müthiş tartışma ortamını özlediğim için bunun arayışıyla Yahoo altında kurduk ReklamYAZILARI’nı... İlk kurduğumuz zaman 11 kişiydik. Bu kişiler zaten bahsettiğim tartışma ortamlarını paylaştığımız ve karşılıklı çalıştığımız insanlardı. Grubun elektronik olarak kayıtlara geçen kuruluş tarihi 25 Aralık 2001 oldu.
ReklamYAZILARI’nın isim babası Murat Yurddaş.
Zamanında Y&R/Reklamevi’nde çalışırken bilgisayarında hazırlayıp birkaç sayı çıkartarak arkadaşlarına ve sektöre kısıtlı sayıda dağıttığı bir bültenin adıydı Reklam Yazıları. Kendisiyle birlikte çalışırken bu bülteni ayağa kaldırmakla ilgili bir hedefimiz vardı. Fakat neye niyet neye kısmet; ReklamYAZILARI bir bülten yerine bir tartışma ortamı olarak hayata geçti.
Tartışma ortamı.
ReklamYAZILARI’nda ilk mesajlaşmalar dünyayı ve o günün Türkiye’sini, meslekte yapılanları, yapılmaya çalışılanları tartışarak başladı. Bu tartışmalar o dönem üyeler için önemli beyin jimnastiği oluyordu. Az zamanda ilgi odağı haline gelen bu tartışma ortamı bugün itibariyle 1400’ü aşkın seçilmiş üyesiyle sektörün güncel konuları sıcak sıcak tartıştığı yegane platform haline geldi.
Editoryal süzgeç olarak grubun içerik kalitesini korumaya çalışıyorum. Ne var ki içerik kalitesini tek yönlü koruyabiliyorum. Malzememiz belli, oraya üye olan seçilmiş öğrenciler veya profesyoneller (reklam ajanslarında veya şirketlerde çalışan) var. Yazılanların kalitesini arttırmam mümkün değil. Ancak kaliteyi düşürmemek için yayınlamayı engellediğimiz mesajlar var.
Kimileri moderasyonu beğenmiyor: Niye bizim mesajımızı sildin, yayınlamadın diyor. Ama grubun bence bugün bu kadar ciddi üye sayısına ulaşmasında en büyük etken bu moderasyon. Günde en az 40-45 dakikam ReklamYAZILARI ile geçiyor. Oraya gelen mailleri tek tek okumamız gerekiyor yayınlamadan önce. Bu noktada grubun son bir kaç yılında üye kabulü ve moderasyon konusunda çok değerli zamanını esirgemeyerek ciddi bir şekilde yardımcı olan Oğuzhan Akay’a yürekten teşekkürlerimi sunmak isterim.
1000’nci üyeye mektupta bu konuyu açıklamaya çalışmıştım. Burada bir şeyleri eleştirmiş olmak için yazmıyoruz. Sadece eleştiri de aramıyoruz. Yapıcı eleştiri arıyoruz. Birisi bir şeyi iyi yaptıysa onu da söylemeliyiz diyoruz. “Helal olsun” diyelim ki ilerlediğimizi bilelim. Bu gelişimci tartışma mantığı hakim aslında grupta. Bir diğer nokta bu tartışma ortamı hiç kimseyi yermek ya da yüceltmek için kurulmadı. Ben orada hiçbir zaman kendi işimi, eşimin dostumun işini övmedim ve böyle bir şeye izin de vermedim. Anlaşılması gereken hiç bir kurumun himayesinde değil ReklamYAZILARI. Destekli bir proje değil bu, tamamen bağımsızdır.
Bu platform aynı zamanda reklam verilecekmiş bir mecra gibi de algılanabiliyor. Onları da ret ediyoruz. Böyle teklifleri çok aldık. Ama bağımsız kalabilmek için reklam kaygısı taşımamak gerekiyor. Unutulmaması gereken ReklamYAZILARI hizmetinin bedava yapılıyor olması... Grubun mecra olmasını istemedim. Bir mecra para kazanmaya başladığı zaman para kazandığı kaynaklara eleştiri gönderemez. Bu kadar net. Şu an medyada da gündemde bu konu. Kimden ne kadar reklam bütçesi aldın ve karşılığında kaç tane haber çıkarttın? Medya kirliliği, bulanıklığı yaşadığımız için RY’de tüm yazıları insanların kendi adlıları sorumluluk ve bağımsızlıkla yazılabilmesi için mecra olarak kullanmak istemedik. Prensiple çalışan bir grup bu.
Kim bu üyeler?
Bugünkü üye sayısına üye kabul etmekten ziyade üye reddederek ulaştık. Günde beş-altı başvurunun bir kısmını reddetmek durumunda kalıyoruz. Aslında çok daha fazla insan buraya katılmak istiyor. 11 kişiyle kurduğumuz zaman 12., 13. kişi kim olacak çok büyük bir meseleydi. Orada kendi aramızdaydık. O yüzden öncelikle hep ajanslarla gittik. Ajanslarda bildiğimiz insanları buraya davet ettik. Ajanslardan sonra reklamverenler de buraya girmeye başladı. Dışarıya mailler paylaşılmaya başlayınca insanlar da buraya üye olup içeriği ilk elden görmek istediler. Bir süre sonra da üniversitelerdeki öğretim görevlilerinin derslerinde haberi yaymasıyla Bilgi, İstanbul, Marmara, Anadolu üniversitelerinden reklam ve halkla ilişkiler departmanlarında okuyanlar gruba dahil olmaya başladılar. Ciddi anlamda katılımlar oldu. Şu anda 1400 kişinin üçte biri öğrenci neredeyse. Ustalarla tanışmak ve daha deneyimli insanlar ne diyorlar diye gelmeye başladılar. Üyeler kendilerini göstermek için de geliyorlar. Bunu unutmamak lazım.
ReklamYAZILARI’nın bu kadar büyümesine diğer bir sebep önceleri kapalı bir kutu olmasıydı. Bir yılı aşkın bir süredir gruptaki mesajlar üye olmayanlarca da internetten okunabiliyor. Şu anda herhangi birisi internette reklamyazilari.com’a girdiğinde orada aslında mail grubundaki mesajların linklerini görebiliyor. ReklamYAZILARI’nın mail grubuna insanlar okumak için üye olmaları gerekmiyor. Üye olurlarsa o zaman sadece e-maillerine geliyor bu yazılar. Eğer yazmak istiyorlarsa o zaman kesin üye olmaları gerekiyor. Yazdıklarının da hepsinin yayınlanacağı anlamına gelmiyor.
Duygusal bir ortam değil burası. RY’nin bir misyonu olması gerektiğini düşünüyorum. Sert bir moderasyon var. Kişisel bir tartışmaya da yer yok. Ekstradan mail kutularına girecek günlük 50 mailin sorumluluğunu taşıyoruz. İçerik kalitesini beğenmediği için ayrılanlar oldu. Ben de onlara malzeme bu, artıramam ki içeriğin kalitesini diyorum ancak. Yapacak bir şey yok.
Kimler üye olabiliyor?
Aslında çok basit: Hariçten gazel okumasını istemiyoruz. “Çok güzel, çok kötü” diyenleri de istemiyoruz. Televole tadında yorumculuk yok. ReklamYAZILARI bu anlamda rezil de ediyor vezir de ediyor. Buradaki insanların yazdıklarının sorumluluğunu almasını istiyorum. ReklamYAZILARI’na yazdıkları katma değerli yazılardan dolayı insanların iş görüşmelerine çağrıldığını da biliyorum.
Blog mantığı iki senedir popülerleşti. ReklamYAZILARI’nın bir blog haline gelmesi gerektiği bir zamandır öneriliyordu. Mesajlarımızı renklendirmemiz, resim koymamız, yayınlanan mesajları tartışmalar etrafında resmiyle beraber kullanmamız, böyle bir arşivleme sistemi mail grubunda olmadığı için mümkün olmuyordu. Ama blog olunca kim yazacak ve ne yazacak konusu daha önem kazanıyordu. Bir de böyle bir çabaya değmesi gerekiyor. Blog’u yapacaksak ne olacak sorusunun tatmin edici bir cevabı olması gerekiyordu.
Bu sorunun cevabını yakın zamanda verebildim.
İşte bu noktada blog devreye giriyor. Blog, bu işin yarınını tartışmak üzere daha fazla emek ve düşünce gerektiren yazıların, tartışmaların mecrası olacak. 1400 kişi yazmayacak zaten. Burada insanların, yazma mecburiyetleri yok, emek vererek, daha önce hiç okunmamış bir içeriği yaratmalarını amaçlıyorum. Belki bu yazı dizisi sizin derginizin de içeriğini oluşturacak. 7-8 kişiden de rica edeceğim bu konuda yazmaları için. Konu başlığı belirleyerek yazı dizileri şeklinde ilerleyecek. Mesela ilk konu başlığı “geleceğin reklam ajansı”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder