16 Ocak 2009

Zaman Gazetesi – TRT Çocuk – Bilinçaltı İletişim

Hep bir sorundur biz reklamcılar için “reklamlarda çocuk kullanımı.” Bu durumun ne kadar etik olduğu, nasıl kullanılmaları gerektiği hep bir tartışma konusu olmuştur. Ama yine de çocuklar, reklamların hep başrol oyuncuları olmuşlardır. Turkcell gibi bir şirket bile iletişimini bunun üzerine kurmakta. Biz reklamlarda çocukların kullanımı konusunu tartışırken daha büyük bir tehlikenin ortada elini kolunu sallaya sallaya gezdiğini fark edemedik, ya da ettik umursamadık.

Bugün Hürriyet’te Cengiz Semercioğlu, TRT Çocuk’ta yayınlanan Ayı Paddington’un Maceraları adlı çizgi filmde açık açık Zaman Gazetesi’nin reklamının yapıldığını söylüyor. Ayımız her sabah birşekilde gazete okuyor veya satın alıyor, bu durumlarda kahraman ayımız bana gazetemi ver diyeceğine, nerede benim zaman gazetem, bana bir zaman gazetesi gibi laflar ediyor. Zaman, STV reklamları kendi medyalarında yer alan filmlerde, dizilerde zaten yapılıyordu ama işi ilginç kılan TRT Çocuk’ta böyle birşeyin yapılması. Ama ben bu konuya değinmeyeceğim. Benim ilgilendiğim kısmı bilinç altı reklam iletişimi.

Çocukların reklamda kullanımı bu kadar tartışılırken, çocuklara yönelik bilinç altı iletişimin doğruluğundan nasıl söz edebiliriz. Çocukların en zevk aldıkları anlarda onların belki de hiç farkına varmıyacakları şekilde bir gazetenin reklamını yapması ne kadar doğru? Düşünsenize çocuklar hergün bir şekilde Zaman gazetesi adını duyuyorlar ve zihinsel serüvenlerinin en doruk noktasında kafalarına bu mesaj yazılıyor. Ben bu konunun çok ciddi boyutlara ulaşacağını ve tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Zaman’ın yaptığı para karşılığı yapılan birşey olsa bile hoşgörüyle yaklaşılamaz bence. Sonuçta bir gazete bir çocuğun isteyeceği belki de en son şey. Yani gazetenin hedef kitlesi değil çocuklar. İleride potansiyel müşteri olacakları şimdiden yakalamak peşindeler.

Çocuklara yönelik etik olmayan hareketlerden bahsediyorsak bence bu tür yollar en etik dışı olaylar. Çizgi filmlerde Şirin Baba’yı cumaya yollamak, şirineye bacım denmesi bile bence büyük bir sorunken ticari bir olaya çocukları alet etmek, kullanmak yapılmaması gereken şeyler olmalıdır. Gerçekten ekranların buzlanması nedeniyle ne dizi ne sinema keyfimiz kalmışken, RTÜK biraz da bu konularla ilgilense ne güzel olur.

Derviş Esen

Hiç yorum yok: